| İslam'da Neden Savaşlar Yapılır? - İslam'da Neden Savaşılır? - İslam'da Savaş - Müslümanlar Neden Savaşır?
 - Hz. Peygamber (a.s.m) devrinde yapılan savaşların hepsi, birer müdafaa  savaşıdır. Müşrikler onları yurtlarından kovmuş, mallarını  gasp etmiş, Şam’a  ticaret yapmaya giderken bile, Medin’e topraklarını  kullanarak, onların bağımsızlıklarını çiğnemeye çalışmışlardır.  Müşriklerle yapılan bütün  savaşların Medine çevresinde meydana gelmiş  olması da, bu savaşların -Müslümanlar açısından- saldırganlara karşı  savunma amaçlı yapıldığını göstermektedir.
 
 - Şunu unutmamak gerekir ki, Müslümanların asr-ı saadette yaptıkları  savaşlar, Allah’ın emirleri çerçevesinde yapılmıştır. Bütün mülkün  sahibi olan Allah, elbette mülkünde dilediği gibi tasarruf eder ve hiç  kimsenin onu sorgulamaya hakkı yoktur ve haddi de değildir.
 
 - Savaş olmazsa, Kur’an’da açıkça cennetlik olarak vasıflandırılan  şehitlik diye bir paye de olamazdı. Halbuki Allah, kullarına şehitlik  mertebesini de vermek istiyor. Şehitlik olayında hem kulların imanı test  ediliyor, hem de samimi olanlara çok yüksek bir paye veriliyor. Uhud  Savaşı münasebetiyle indirilen şu ayet-i celile, bu konuya ışık  tutmaktadır:
 
 “Şayet siz yara aldıysanız, karşınızdaki düşman topluluğu da benzeri bir  yara aldı. İşte Biz, Allah’ın gerçek müminleri meydana çıkarması,  sizden şehitler edinmesi müminleri tertemiz yapıp kâfirleri imha etmesi  için, zafer günlerini insanlar arasında nöbetleşe döndürür dururuz.  Allah zalimleri sevmez” (Ali-i İmran, 3/140 ve 141)
 
 - Sahabeler dünyanın her tarafına dağılırken savaşçı olarak değil, birer  barış havarisi olarak İslam dinini yaymak için gitmişlerdir.  Misyonerlerden -o zamanın şartlarına göre- elli defa daha fazla gayret  göstermişlerdir.
 
 - Dinin halka tebliğ edilmesi için, onlarla diyalog kurmak gerekir. O  günkü dünyada, baştakilerin buna müsaade etmeleri, serbest seyahate izin  vermeleri mümkün değildi. Bu manzara karşısında, baştaki zorbaları  etkisiz hale getirmek suretiyle, insanların özgür iradeleriyle hakkı  araştırıp bulmalarına, hak dinini seçmelerine zemin hazırlamak için  maddî savaşlar da bazen zorunlu hale gelmiştir.
 
 - Hristiyanlık dünyası, orta çağ boyunca haçlı seferleriyle her tarafı  ateşe verdikleri yetmediği gibi, Yirminci Asır'da bile, başta İngilizler  olarak dünyanın her tarafını istila ettikleri, hatta bu uğurda  misyonerleri bile -kendi emperyalist emelleri uğruna- kullandıkları  unutulmamalıdır.
 
 - Onun için, Hristiyanlığı barış dini, İslam’ı savaş dini gibi  algılamak, son derece yanlış, tarihî gerçeklere aykırı, batının kültür  emperyalizmi çerçevesindeki sinsi telkinlerinin esiri olma anlamına  gelir.
 |